HANIMIN ÇİFLİĞİ DİZİSİNİ GERÇEKÇİ BİR DİZİ ARAYANLARA ÖNERİYORUM






Kanal D'de "Hanımın Çiftliği" isimli bir dizi yayınlanıyor. İlk olarak çocukken romanını okumuştum "Hanımın Çiftliği" nin romanını. Sonra TRT ilk olarak bunu dizi yaptı.

Ve şimdi de Kanal D bu romanı dizi yaptı. TRT'deki "Hanımın Çiftliği" dizisini de izlemiştim. Kanal D' deki diziyi de izliyorum.

Öyle diziler var ki. Sonu belli değil değil. Olayların neticesine haftalık olarak karar veriliyor. Bir karekter çok tuttu diye onu öldürmekten vazgeçiyorlar. Bir karekter yapım şirketi ile anlaşamadı o zaman o karektere ölme senaryosu yazılıyor. Yani o bölümde ne olacağı o bölümün çekimlerinin yapılacağı hafta belirleniyor.

Bu tarz dizileri sevmiyorum. Çünkü kurguya zaman harcamak istemiyorum.

Yine dizinin başrol oyuncularının eksiksik, mükemmel bir kişilik olarak gösterildiği dizileri de bir iki istisna sevmiyorum.

Bir dizi hayattan kesitler sunmalı. Bu anlamda Hanımın Çiftliği dizisi güzel bir örnek. Geçtiğimiz cuma akşamı yani 27 Kasım 2009 Cuma akşamı 11. bölümü galiba yayınlanmadı. Hanımın Çifliğinin en son 10. Bölümünü izledik.

Hanımın Çiftliği'nde başrolde Özgü Namal, Mehmet Aslantuğ ve Caner Cindoruk oynuyor.

Dizi hayattan kesitler sunmalı demiştim. İşte bu dizide hayat var. Başrol oyuncusu Özgü Namal her yönüylr mükemmeli oynamıyor. Dizdeki Muzaffer Bey'le evlendikten sonra eski sevgilisiyle buluşuyor ve "Nerdeydin?" diye soran Muzaffer Bey'e eski kız arkadaşıyla buluştuğu yalanını atıyor.

Zaten Özgü Namal Vatan Gazetesine verdiği röportajda "Güllü taktikçi bir kadın. İlişkilerimde kesinlikle Güllü gibi taktikçi değilim. Ben hırslı değil, tutkulu bir kadınım. Bir erkeğin gücü ve parasıyla yaşayamam..." demiş.

Peki öteki başrol oyuncusu Mehmet Aslantuğ yani Muzaffer Bey mükemmel bir karekteri mi oynuyor? Hayır. O da öz yeğeninin sevdiği kıza göz koyup onu kendisine nikahlıyan bir tip. Marshall Yardımından yararlanmak için gönlündeki partiyi (CHP'yi) bırakıp DP'ye geçen menfaatçi bir kişilik.

Şimdilik dizideki tek mükemmel karekter Kemal idi. Ama oda sonunda Muzaffer Beyin şöförü oldu. Yani sevdiği kızla evlenen adamın şöforu. E nasıl dayanacaksın Güllü ile Muzaffer'i bir yere götürürken? Evet Kemal'in bu işte bir hesapları var ama hesapları tutanadek (tutacak mı o da belli değil) çok acı çekecek bu belli.

Yani özetle hayattan kareler sunan bu diziyi tuttum. Şimdi 10. Bölümde ve daha önceki bölümlerde diziden ilgimi çeken görüntüleri aşağıya not ediyorum :

--- Güllü'nun Muzaffer'in kız kardeşini sabah kahvaltısında istememesi. Daha Muzaffer ile evlenmemişken, Muzaffer'in kızkardeşine posta koyuyor.

--- Yine Güllü'nün çiftlikteki Muzaffer'in eski kapatması Gülizar'ın kendine "Güllü hanım" diye hitabını "Hanımefendi" diye düzeltmesini istemesi.

--- Ramazan'ın kendisini gammazlayan adamla hâlâ arkadaşlığını sürdürmesi

--- Kemal'in hapishanede zar hilelerini çözmesi

--- Dayısından dayak yiyen Ramazan'ın kahvehanede olayı farklı anlatması sonra düşüp bayılması ve Güllü'nün erkek kardeşinin "Ramazan'a ne oldu?" diye bakmak yerine, Ramazan'ın üzerinden atlayıp haberleri babasına ve Berber Reşit'e yetiştirmeye gitmesi...

Şimdilik bu kadar. Bu diziyi izliyorum ve yorumlarımı buradan yine yazacağım. (29 Kasım 2009)

GÜNCELLEME :
29 Kasım 2009 tarihinde diziyi gerçekçi olarak değerlendirmiştim. Çünkü Hanımın Çiftliği romanı gerçekçi bir romandı. Gerçek hayatta görebileceğimiz olaylar romanda vardı. Ancak Kanal D'deki "Hanımın Çiftliği" dizisi romandakine çok uymuyor. Dizi tutunca yapımcılar romanda olmayan olayları ekliyorlar. Bu durum basında da eleştirildi. Bu yönü ile dizi yapılan eklemeler yüzünden gerçekçi olmaktan malesef biraz uzaklaştı. Örneğin Kemal'in Muzaffer Beyin çiftliğinde şöfor olması şeklinde bir olay "Hanımın Çiftliği" romanında yok. Romanda Güllü'nin kardeşi Hamza, Kemal'i vuruyor. Ve Kemal ölünce Güllü yas dönemini de atlatınca Muzaffer beyle ilişkisine başlıyor. Dizde ise Güllü ile Kemal'in evlenmeme sebebi olarak Kemal'in Güllü'yi terketmesi gösteriliyor. Bu haliyle de ben diziyi izliyorum. Ama dizi romandan uyarlanmıssa ekstradan olaylar katılmamalı. Olaylı, evlenmeli, boşanmalı, ihanetli, entrikalı bir dizi yapılmak isteniyorsa o zaman o dizi bir kitaba mal edilmemeli. (Güncelleme tarihi 28 Şubat 2010)

Bu yazıya yorum yazan ilk ziyaretçimizin isteği üzerine 1990'lı yıllarda TRT'de yayınlanan Hanımın Çiftliği dizindeki Muzaffer Bey ve Güllü'nün babası Cemşir. Muzaffer Bey solda, Cemşir sağda.

3 yorum:

  1. ya varsa muzaffer beyin gerçek fotosunu eklermisiniz çok merak ediyorum lütfeeeeeeeeen

    YanıtlaSil
  2. Site Yöneticisi27 Mart 2010 14:57

    Adsız, şimdi "Hanımın Çiftliği" dizisi Orhan Kemal'in yazdığı bir roman. Ve bencede gerçekçi bir roman. Usta romancılar bu olayları romana dökerken isimleri zaten değiştirirler. Romanlarda zaten hiçbir roman karekterinin fotoğrafı yoktur. Muzaffer Bey romanda anlatıldığı kadarıyla öz yeğeninin sevdiği kızı hanım olarak kendisine alabilen, insanların toparaklarını onların ellerinden alan, kabadayı tipli, bıyıklı, zengin, gaddar ve zampara bir adam. İşte böyle bir adamı hayal edeceksin. Kanal D'deki Muzaffer Bey'i biliyorsun. Senin için TRT dizindeki Muzaffer Bey karakterinin fotoğrafını koyacağım.

    YanıtlaSil
  3. Hanımın Çiftliği dizisi iyice Orhan Kemal'in Hanımın Çiftliği kitabından uzaklaştı. Reyting Çiftliği oldu artıK...

    YanıtlaSil

Bu sitede yayınlanan yazılarda anlamadığınız bir durum varsa ve bunu aşağıda yorum kısmında belirtirseniz, site admini bu konudaki yorumlarınızın altına cevap yorumu yazacaktır. Yorum yazmak için sağdaki çubukta bulunan formu da kullanabilirsiniz.