İŞTE İSTANBUL'UN SEMTLERİ İŞTE BU SEMTLERİN İSİMLERİNİN SEBEPLERİ :
Öncelikle bu yazının www.uzmanrehber.blogspot.com sitesine ait olduğunu ve bu yazıyı kopyalayıp forumlara, bloglara, sitelere yasak olduğunu tekrar hatırlatalım. Bu sitedeki yazıları kopyala yapıştır yöntemi ile forumlara yada kendi sitesine yada bloğuna koyanlar hakkında yasal işlem yapılir.
İstanbul'un semtleri aşağıda lafebetik sıraya göre yazılmıştır.
Aksaray: İshak Paşa, Iç Anadolu’daki Aksaray'ı ele geçirince, orada yaşayanları yerleştirdiği için Aksaray semti denir.
Ahırkapı: Padişah atlarının bulunduğu ahırın yanında yer aldığı için Ahırkapı ismi verilir.
Âşiyan: Tevfik Fikret'in burada bulunan, Farsça’da kuş yuvası anlamına gelen 'Âşiyan' isimli evinden alır.
Bağlarbaşı: En ünlü bağ ve bahçeler burada olduğundan.
Beşiktaş: Barbaros Hayrettin Paşanın gemilerini bağladığı, 5 taştan dolayı bu ismi alır.
Beyazıt: Sultan II. Beyazıd Hânın buraya bir külliye yaptırmasından sonra Beyazıt denir.
Beyoğlu: 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin burada oturmasından bu ismi alır. Yani isim Venedik Prensinden kalma.
Bostancı: Meyve ve sebzenin yetiştirildiği bostanlardan alır. Tabi şimdi bostanların yerinde yeller esiyor. Bostancı'ya artık bostan değil apartmanlar ekilmiş, buda ayrı bbir konu.
Çemberlitaş: Buradaki sütunlardan birisi olan Çemberlitaş, semte adını verir.
Eminönü: Eskiden burada bulunan 'Gümrük Eminliği'nden alır.
Feriköy: Buradaki topraklar Madam Feri'nin eşine bağışlanmıştı. Eşi ölünce semt onun ismini aldı.
Galata: İtalyanca 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesinden alır.
Horhor: Fatih, yürürken yerin altından su sesleri duyar ve “Buraya bir çeşme yapın, baksanıza 'hor hor' su sesleri geliyor.” der ve çeşme yapılır.
Okmeydanı: Fetih ordusu kuşatmanın bir kısmını, burada kurulan karargâhta geçirir ve semt bu ismi alır.
Şişli: Şiş yapan ve Şişçiler diye anılan bir ailenin konağı olduğu için Şişli olarak kalır.
Şaşkınbakkal: Yaz günleri bölgeye gelenler bir bakkal dükkânı açıldığını görürler, iş yapılmayacağını düşünerek “şaşkın bakkal” yakıştırması yaparlar.
Tahtakale: Sözlük anlamı 'kale altı' olan Tahtelkale'nin bozulmasıyla Tahtakale'ye dönüşür.
Taksim: Eskiden sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak anılır.
Teşvikiye: Sultan Abdülmecid bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu için bu isimle anılır.
Unkapanı: Satış yerlerinde Arapça'da 'Kabban' adını taşıyan büyük teraziler bulunduğundan, buralara Kapan denirdi. Sahiline buğday ve arpa yüklü gemiler demirlediğinden, bu adı aldı.
Üsküdar: Bizans devrinde, Skutari denilen asker kışlaları, burada olduğu için semt Skutarion diye anılıyordu.
Veliefendi: Hipodrom Şeyhülislam Veli Efendi'nin topraklarında kurulduğundan semtin adı verildi.
***
İŞTE YAHYA KEMAL BEYATLI'NIN İSTANBUL'LA İLGİLİ ŞİİRİ :
Bir başka tepeden
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
***
İŞTE ÖZDEMİR ASAF'IN İSTANBUL'LA İLGİLİ ŞİİRİ :
Boğaz Gezintisi
Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!
Vapurlar değil, Boğaz'dan geçen;
Boğaz'dan yalılar geçiyor,
Toplamış buralardan eteklerini...
Dairesine çekilen bir saraylı gibi
Yalılar gelmiyen alemlerine gidiyor
Bırakıp bu sessiz gecelerini.
Deniz kenarında denizsiz kalmış yalılar.
Ortaklığı ayrılmış kıt'aların
Anadolu günden güne Rumeli'ye küsmüş...
Bugün biz değiliz bakan yalılara;
Yalılar boynu eğik bize bakıyor
Biz değiliz sarkan hatıralara..
Göğüs gererek dalgalara
Yalılar bir hayal için denize sarkıyor
Yalılar bize bakıyor, denize bakıyor.
Ne günlermiş, ne günlermiş
Yıldızlar, mehtap, çamlar altında
Ne günlermiş, ne günlermiş
Gelip geçmiş!
***
Yukarda Yahya Kemal'in şiirinde "Nice revnaklı şehirler görünür dünyada," mısrasında geçen "revnak" kelimesinin anlamını bilmeyenler için bu kelimenin Arapça asıllı olduğunu ve "Parlaklık, gözalıcılık" anlamına geldiğini belirtelim. İstanbul'la ilgili daha çok şiir var aslında. Bunlardan en meşhurlardan biri ise Orhan Veli'nin "İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı" şiiri. Yazımızı bu şiirin ilk sekiz mısrasını yayınlayarak tamamlayalım. "İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; / Önce hafiften bir rüzgar esiyor; / Yavaş yavaş sallanıyor / Yapraklar ağaçlarda; / Uzaklarda, çok uzaklarda / Sucuların hiç durmayan çıngırakları; / İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı." (08 Nisan 2010)
Yorum Gönder
Bu sitede yayınlanan yazılarda anlamadığınız bir durum varsa ve bunu aşağıda yorum kısmında belirtirseniz, site admini bu konudaki yorumlarınızın altına cevap yorumu yazacaktır. Yorum yazmak için sağdaki çubukta bulunan formu da kullanabilirsiniz.