EMLAKÇILAR BU YAZIYI OKUYUN, BÖYLE OLMAYIN

10 Eylül 2014





Emlakçılardan genelde uzak dururum. Çünkü çoğunun hareketleri kırıcı. Malsahibi-kiracı denkleminde hep malsahibinin yanındalar. Bu malsahibine malı var diye değer vermenin yanısıra, "kiracı evden yada dükkandan çıksın yeni kiracı bulayım komisyon alayım." gibi düşünceye de dayanıyor.

Bir gayrimenkul satılır emlakçı satıcıdan da alıcıdan da komisyon alır. Ama bi gayrimenkul kiralanır nedense bir aylık kira bedelini sadece kiracı öder. Sanki kiraya veren hiç gelir elde etmiyor kiracının eve girmesiyle.

Yazar Halime Gürbüz emlakçılar ve ev pazarlama yöntemleri ile ilgili mizahi bi yazı yazmış. Güzel olmuş. Aşağıda aynen yayınlıyorum.

İŞTE HALİME GÜRBÜZ' ÜN KİRALIK BAŞLIKLI 06 EYLÜL 2014 TARİHLİ YAZISI :

Kiralık

Kentsel dönüşümdü, okulların açılmasıydı, düğün sezonuydu derken kiraları iyice tavan yaptırmış tüm gayrımenkul sahibi ve emlakçılara kalbi hürmetlerimle….

Bir telefon, bir masa... Bol çene, ertesi sabah “Yav ne yaptım ben?” dedirtecek bir ikna kabiliyeti, alacağı komisyon düşmesin diye mal sahibiyle pazarlığa su katma yetisi; işte sana emlak ofisi ve temsilcisi!

Bahçe katı diye apartman kömürlüğünü, jakuzi diye duşakabini, açık mutfak diye salonun köşesine konmuş piknik tüpünü gösterirler. İtiraz halinde çimentonun torba maliyetinden başlar hikaye, “E kardeşim, sizin bütçeye anca bu daire!” Havalı olsun, ciddiyet ve imaj koksun diye de “Real Estate” tabelası asanlar ise, “Al şu parayı da, git bir çorba iç” tavrıyla sona erdirirler ev gezdirmeyi ki; insanda “Bunun için kaç sene yerim? Acaba annem içeride bana bakar, temiz çamaşır getirir mi?” gibi sorular hasıl olur efendim….

İnşaattan: Hasır betonu attık, para bitti. Hafriyat bile ortada kaldı yavv!

Komple sıfır: İnce sıvası yapıldı, fayanslara da sen bir el atarsın artık.

Möbleli: Merdaneli çamaşır makinesi aile yadigârı, oluklu mukavvadan sehpa Uydur Usta işi, döşemeler bit pazarından, banyoya ambians katan minik sabunlar ise Karadeniz turunda otelden araklanmış. (Kaynak: Kandır Homes Dergisi!)

Deniz manzaralı: Salonun camından aşağıya sark, döndür kafayı, az biraz daha eğil, korkma tutuyorum ben seni, o gri binayla kısa olanın arasından bak, gördün mü? E, kardeşim portföyümüzde bu paraya lebi derya yok! Pardon isim neydi?

Dekorasyonlu: Kapılara vernik attık, duvarlar üç katla anca kapandı. Mutfağa da iki kıytırık dolap taktırıldı. E, fiyata makul bir şekilde yansıtacağız tabii haliyle...

Özellikli: DTM (Dursun Temel Mimarisi) özellikleri taşıyor. Hamsi mutfak, sıcağı soğuğu ters gösteren musluklar, ters açılan kapılar, üçgen salon, eğimli zemin, kübik merdiven tasarımı.

Bahçe katı: Yarı bodrum. Bahçe yok, ama nem var. Kültür mantarı yetiştirip bütçeye katkıda bulunursunuz fena mı?

Yarı bodrum: Bodrum. İki fare, bir de güneşi görebilmeniz için periskop müessesemizden.

Ferah: Camları var.

Otoparklı: Kömürlüğü yıktırdılar, iki araba sığar gibi... Sığmazsa da yanda boş arsa var.

İzolasyonlu: Camlara yeni silikon çektik, artık daha az üflüyor. Kapı arkasında da öğretmen çorabından mamul kum torbası!

Yerden ısıtmalı: Alt katta fırın var. Cayır cayır inanın!

Şehir gürültüsünden uzak: Şu dağın ardında.

Deprem yönetmeliğine uygun: Depremde yıkılmadı. Ha onlar mı? O bişi değil, çatlak çapraz olursa tehlikeli. Müteahhidin demesi; dokuz şiddetinde titremez bu bina. Çakma yerine, dökme kazık var bu evde.

***

(Kaynak : http://www.turkiyegazetesi.com.tr/halime-gurbuz/582157.aspx adresi)

Yorum Gönder

Bu sitede yayınlanan yazılarda anlamadığınız bir durum varsa ve bunu aşağıda yorum kısmında belirtirseniz, site admini bu konudaki yorumlarınızın altına cevap yorumu yazacaktır. Yorum yazmak için sağdaki çubukta bulunan formu da kullanabilirsiniz.